29 Nisan 2021 Perşembe

Yine, yeni, yeniden...


Yakın zamanda çektiğim bir fotoğraf. Hayatında ne yaşarsan yaşa, yeniden başlayabilirsin diyor.


A photo that I've taken recently. It says; whatever you live in your life, you can start over again.


 

Bakmak ve Görmek

Bugün bakmak ile görmek arasındaki farkı yaşadım. Yoksa üniversitede çokça üzerinden geçmeme rağmen, atılan beton üzerine yapışarak ortaya çıkan bu yaprağı yeni gördüğümü nasıl açıklayabilirim? Evet görmek; akıl, kalp ve göz ile olsa da her şey nasıl baktığımızda gizli. Yoksa bakış açısı demezdik. Bakmak ile görmek arasındaki fark insanlar arasında da yaşanmıyor mu?

Cahit Zarifoğlu "düştümse sana bakarken düştüm" dememiş mi.

Şems-i Tebrizi "Senin baktığına herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez." demiş.

Yine ne güzel demiş Şems,

"bakan gözdür çünkü gördüğüne anlam katan. Tıpkı Mecnun'a sordukları gibi ne buluyorsun bu kara kuru Leyla'da diye, “Siz bir de onu benim gözümden görün

Çünkü görmek derinlik gerektirir.

Öte yandan bakmayı da bilmiyorsan artık göremezsin de.

Behçet Necatigil'in dediği gibi


"Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

Kalbinizi dolduran duygular

Kalbinizde kaldı.

Yani artık ne bakanımız ne görenimiz var.

Oscar Wilde ise şöyle der: “Akıp giden bir bataklığın içindeyiz hepimiz ama yıldızlara bakıyor bazılarımız.” O zaman bakmak kimi zaman umuttur. Ama ummak ta bazen küsmektir. O zaman biz yaprağa bakalım. Nasıl da iz bırakabilmiş.

Yazan: Öz.


10 Ocak 2012 Salı

Kim's Island

    Banka kredisinin faiziyle birlikte ödeyemeyeceği bir tutar olduğunu öğrenen Kim adında bir adam kendini Han Nehri'nin karanlık, suskun sularına atar. Uyandığında üstü başı kumla kaplanmış , yerde yatmaktadır. O zaman, kendisini öldürmeyi başaramadığını ve nehirde bilinmeyen bir adaya(Bam adası) sürüklendiğini anlar . Binanın tam karşısında 63.bina adı verilen bir bina vardır . Bir dahaki intiharını buradan atlayarak yapmayı düşünürken birden adada yaşamaya karar verir. Artık kredi kartları yoktur, telefonu yoktur .Kendini rahat hisseder. Bir süre yemek olarak bulduklarıyla yetinir. İlerleyen günlerde bazı şeyleri kendisi üretmeye çalışır. Gübreyi bile :)    


     Nehir kenarındaki binalardan birinin bir dairesinde yıllarca odasından dışarıya adımını atmamış bir genç kız vardır. Annesi bile işe giderken bir ihtiyacı olup olmadığını sorduğunda cep telefonundan mesaj atarak cevap verir. Yediği yemeklerin kalorisini hesaplayarak dışarda spor yapmak yerine evde adım atar. Odası çöp doludur. Bir gün dürbünüyle bakmaktayken bir ada üzerinde tek başına yaşayan bir adam gözüne ilişir ve merak eder. Günler günleri kovalarken, adamın yalnız ama halinden hoşnut yaşamı merakını öylesine artırır ki onca yıldan sonra odasından dışarı çıkmasına sebep olur. Tabi ki odasından çıkmasını gerektirecek bir sebep vardır. Bu sebebi filmi izlerken öğrenin isterim. İlginç bir filmdi. İyi seyirler.




21 Ekim 2011 Cuma

Kovulmuşların Evi'nden


“Ben” dedi kadınlardan biri diğer kadına, “otuz yıldır bu evde kendi içini doldurmaya terkedilmiş bir günlük gibiyim. Sanki dört duvarla ciltlenmişim de hiç dışına çıkamamışım tutulduğum günlüğün. İlk zamanlarda bomboş sayısız yaprağım vardı, onlara bakıp umutlanırdım. Bütün kayıplarımın, o yapraklardan birinde yer bulacağını düşünürdüm. Yanılmışım. Tozunu sildiğim camlar tekrar tozlandı; pişirdiğim aşı yeniden pişirdim; büyüttüğüm çocuklar bana hep çocuk döndü; boyadığım duvarları bir daha boyadım ve her seferinde solan çiçeğin yerine vazoya, solacak yeni bir çiçek koydum. Hayatın bende dolduracağı yapraklar gittikçe azalıyor. Bundan sonrası, bundan öncekinden başka olmayacak, biliyorum. Ama yine de her akşam şu kapıyı aralarken, içimde bir genç kız, bana ne beklediğimi soruyor. Keşke bir tek bunu çözebilseydim…”

(Ali Ayçil, Kovulmuşların Evi)

Not: Bazı kitaplar vardır.Bir yerlerde rastlaşırsınız.Kitaptan bir bölüm,bir alıntı okursunuz;sonra da o kitabı okumak istersiniz.Bu kitabı okuyup ta bana tavsiye eden olmadı.Bir yerlerde karşıma çıktı.Sırf bu bölüm yüzünden onu okumak istiyorum.Belki benim içimdeki genç kız da neleri beklediğime bir cevap bulur..